Dünya’ya gelmenize en çok ben vesile oldum, çocukluk ve genç kızlık yıllarımda içimi kaplayan negatif enerjiden elimde olmadan size de aktarmış olabilirim, fakat bu durumu zaman içinde üzerimden atmayı başardığıma inanıyorum, işte buradayım, sakin, rahat bir durumda her zaman yanınızdayım. Bir şeyler paylaşmaya ihtiyacınız olduğunda, bana sarılmak istediğinizde ilgisizliğin, geç kalmışlığın acısını yaşamamanız için yapabileceğimin en iyisini yapmaya hazırım. Yaşadığımız karanlık günlerin içine ışık gibi süzülen babanızda çoğunlukla yanınızda, öyleyse ne mutlu size!
Bu sabah saat yedide uyandım, yatak odamın sıkıca kapanmış perdelerine rağmen günün ağırdığını görebiliyordum, günlerden cumartesi, cumartesileri pazartesilerin tam tersine çok severim, bana hep, ortaokul yıllarında okulun yarım gün olduğunu hatırlatıp içime bir ferahlık düşürür. Odanıza geldiğimde mışıl mışıl uyuyordunuz. Bugün tatil! İstediğiniz kadar uyuyabilirsiniz. Hava yağmurlu ve soğuk olmasına rağmen yeni başladığınız binicilik derslerinizden vazgeçeceğinizi sanmıyorum.
Yeni, topraktan satın aldığımız evimizin yakınındaki bir spor kulübünde at biniyorsunuz, sizleri oraya götürmek benim için çok keyifli, hem sizlerin at binmenize tanık oluyorum hem de evimizin günbegün nasıl ortaya çıktığını görme olanağını yakalıyorum. Elma’ cım! Geçen hafta attan düşmek şanssızlıktı, umarım bu yüzden vazgeçmezsin!
Yağmurlu geçen bir hafta sonu! Sokaklar hala ıslak, hava birkaç gündür gri ve füme rengi bulutlarla kaplı ve bu sabah havanın etkisinden olduğu muhtemel bir ruh dalgalanması haliyle cebelleşiyorum derken, yatakları zorlukla düzeltip mutfak tezgahındaki dağınığı topladıktan sonra kendimi telefonun başında buldum. Yürüyüş arkadaşım Yıldız’ı arayarak yürümeyi teklif ettim. O da ‘tamam!’ dedi.